Osmanlı sultanlarının vazgeçilmezi "Seraser"
Osmanlı Hanım Sultanları / / April 05, 2020
Osmanlı Devleti'nde en çok merak edilenler arasında yer alan Harem'in kapısını aralayan Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü, kitre bebeklerle bir döneme ışık tutuyor.
HABERE AİT FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINOsmanlı Devleti'nin 16. ve 19. yüzyıllarına ışık tutan özel bir proje geçtiğimiz günlerde tanıtıldı. Üsküdar Belediyesi ve İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nün ortak projesi, "Osmanlı Saray Sultanları Bebek Koleksiyonu" birebir orijinal tasarımları ile dikkat çekti.
Üsküdar’a damgasını vurmuş Saraylı sultanlar olan Mihrimah Sultan, Afife Nurbanu Sultan, Mahpeyker Kösem Sultan, Rabia Gülnuş Sultan, Adile Sultan ve Cemile Sultan dönemleri Saray kadınlarının giyimlerinin canlandırıldığı özel tasarımlarda, dönemin kumaşlarının kullanılmasına da özen gösterildi.
Biz de, projenin mimarlarından olan İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nden Gülnigar İnce ile, Osmanlı Devleti döneminde kullanılan kumaşları ve Osmanlı Sultanları'nın tercihlerini konuştuk.
- Osmanlı döneminin bilinen atlas, kadife, ipek,
Kemha; ipekli dokumalar arasında sarayın ve halkın beğenisine en uygun, ağır, gösterişli, tok bir kumaştır. Atkısı ve çözgüsü ipek, üst sıra atkısı ayrıca altın veya gümüş kılabdanla takviyelidir.
Kemha kumaşın üretiminin dokuma tekniği ve malzeme açısından günümüzde uygulanması zor ve maliyetlidir.
- Osmanlı Sultanları'nın ve hanımlarının özellikle tercih ettiği bir kumaş var mı?
Osmanlı dönemi padişah ve sarayda yaşayanların giyimleri halkın giyiminden farklılık göstermiş ,özel olarak dokunmuş ve bu kumaşlara “ Saray Kumaşları” denilmiştir.
Saraylılar bu kumaşları özel olarak dokuttuktan sonra çarşıda özel atölyelerde işletmişlerdir.
En son olarak 1845 yılında özel bir teşebbüsle kurulmuş olan Hereke Dokuma Fabrikası 1875 yılına kadar yalnızca saray kumaş ihtiyaçlarını sağlamak için çalışmıştır.
Osmanlı Devletinin en değerli kumaşı “Seraser” olmuştur. En iyi türünün sarayda dokunduğu adına da “İstanbul Seraseri” denildiği bilinmektedir. Bu kumaşlar sadece hükümdarlar ve aileleri için üretilmiştir.
En çok kullanılan renkler ise Türk kırmızısı ve çeşitleri, mavi çini rengi, yeşil, siyah, bej, fındıkkabuğu, sarı, bal rengidir.
Saray giyimi dönem giyim kuşamında belirleyici unsur olmuştur. 18. Yy Madam Montegue ‘nun harem ziyaretinin izlenimleri Batılı Asilzadeleri etkilemiştir. Ve Avrupa’da bir Türk modası oluşmuştur.
- Peki, Harem'de seçilen kumaşların ve dikilen kıyafetlerin özel anlamları var mıdır?
Osmanlı Devleti’nde sultanlar ve tüm saray mensuplarının giyimleri ve başlıkları belirli kurallara bağlıdır. Saray dışında da müslim ve gayrimüslim halkın kıyafet özellikleri ve renkleri ana hatlarıyla belirlenmiştir. Sarayda özellikle padişahın günlük elbiselerine ve tören kıyafetlerine büyük önem verilmiştir.
Haremin başındaki Valide Sultan’dan cariyelere kadar haremde bulunan kadınların giyimi haremin hiyerarşik yapısına uygun olarak farklılık arz eder.
Valide sultanlar ve Haseki sultanların kaftanlarının etek boyları uzundur. Valide Sultanlar haremde bulundukları zaman başlarına hotoz giymişler ve üstüne başörtüsü örtmüşlerdir.
Valide sultandan sonra haremin en yüksek mevkisinde bulunan kadın efendiler,omuz,sırt ve yakaları kürklü,zemini sevai kumaştan yapılmış elbise giymişlerdir. Hotozlarında değerli mücevherler yer almıştır. Cariyelerden sorumlu kadın kalfalar ise sevai elbise,kırmızı şalvar ve sarı yemeni giymiştir.
yasemin.com