Kolera salgını nedir? Kolera salgını ne zaman başladı? Kolera salgını belirtileri nelerdir?
Sağlik Haberleri Kolera Salgını Kolera Virüsü Kolera Salgını Nedir Kolera Nasıl Bulaşır Kadin / / April 27, 2020
Çağlar boyunca çeşitli salgınlar toplu ölümlere neden oldu. Bunlardan biri de kolera salgını oldu. Kolera ilk kez Japonya'da görüldü. Fark edilmeden tüm dünyaya yayıldı. Günümüzde de halen bazı ülkelerde görülen kolera hastalığı hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Peki Kolera salgını nedir? Kolera salgını ne zaman başladı? Kolera salgını belirtileri nelerdir? İşte soruların yanıtı:
Vibrio cholerae adlı bir bakterinin bağırsaklara yerleşmesiyle yaşanan hastalığa kolera denir. Akut ve şiddetli ishale neden olan hastalık ilk kez 117 yılında Japonya'da görüldü. Daha sonra 1826 yılında Moskova ve akabinda da 1831'de Berlin ve Paris'te devam etti. Virüs hızlı bulaşır ancak o zamanlarda ulaşım sıkıntısı olduğundan yıllar yıllar sonra diğer ülkelere sıçradı. Büyük kentlerde görülen hastalık tedavi bulunana kadar ciddi derece de ölümlere neden oldu. Topraklarımıza Osmanlı Devleti zamanında geldi. Balkan Savaşlarında yaşanan salgın çok sayıda askerin ölmesine yol açtı. Dışkının suya karışması ve suların arındırılmamasından dolayı yayılan kolera virüsü, bağırsaklara yerleşerek organlarda çoğalarak işlevselliklerini yitirir.
KOLERA HASTALIĞININ NEDENLERİ NELERDİR?
Kirli sularda yetiştirilmiş sebze ve meyvelerin yeterince yıkanmamasından kaynaklı virüsün ağız yoluyla bulaşmasına neden olur. Ayrıca bu tarz kirli sularda yetişen deniz ürünlerinin yeterince pişirilmeden tüketilmesi de sebep olabilir. Kirli suların tarlalara ulaşması ve hasatlara virüs bulaşır. Bu tarlalarda yetişen besinlerde salgına yol açar. Nadiren de olsa insandan insana dışkı yoluşla bulaşır. Ya da ortak kullanılan eşyalarda bulaşa zemin hazırlayabilir.
KOLERA HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
1 ya da 2 gün içerisinde kuluçka döneminde olan virüs daha sonra harekete geçer. İlk olarak normal olarak ishale yol açar. Daha sonra ishalin şiddeti artar. Vücut neredeyse susuz kalır. Bunun akabinde vücut ağrıları, ağız da kuruluk, iştahsızlık, şiddetli karın ağrısı, ani düşen tansiyon, susama hissine bağlı yükselip azalan nabız, gözlerde morarma, ten renginde sarılık, ses tellerinde ağrı, ciltte su kaybına bağlı kırışma ve son olarak hasta şoka girer. Erken tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabilir. O yıllarda ilacı henüz bulunmadığından çok sayıda can kaybına yol açtı.
KOLERA HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MI?
İlk ortaya çıktığı yıllarda kesin bir tedavisi yoktu. Ancak günümüzde çok basit bir tedavi yöntemi vardır. Öncelikle ishalin durdurulması için ilaç yöntemine başvurulur. Vücut aşırı su kaybettiğinden dolayı sıvı takviyesi sağlanır . Bu süreçte vücut sıvıyla beraber potasyum, tuz kaybı da yaşadığından bu maddeler bakımından zengin besinler tüketilir. Hastalığın aşısı bulunmakta ancak Dünya Sağlık Örgütü, aşıyı önermemektedir. Çünkü aşı virüs için önleyici olsa bile ilerlemesini durdurmaz.