Davranış Bilimleri Uzmanı Dr. İlhami Fındıkçı: Bir insani kriz yaşanıyor
İlhami Fındıkçı Kimdir Kadin / / January 25, 2021
Davranış Bilimleri Uzmanı Dr. İlhami Fındıkçı, her şeyin hızla değiştiği toplum düzeninde sorunların çözümüne yönelik açıklamalarda bulundu.
İnsani değerlerimizi her geçen gün daha da yitirdiğimiz şu günlerde toplumda görülen bazı psikolojik sorunlar çığ gibi artıyor. Davranış Bilimleri Uzmanı olan Dr. İlhami Fındıkçı ile YeniBirlik okurları için söyleşi gerçekleştirdi.
- Bilgi çağındayız, her şey çok hızlı değişiyor. Bilgi çağındaki insan profilini çizebilir misiniz?
Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde yoğun teknoloji, hayatı doğrudan ilgilendiren birçok alanda değişim ve dönüşüme yol açmıştır. Ulaşım, iletişim gibi hayatın tüm boyutları hızlanmıştır. Tüm bu gelişmeler kişi, aile, kurum, toplum ve dünya insanının hayatına çok önemli katkılar, yenilikler getirmiştir.
Bilgi çağının insana katkıları ve kazandırdıkları kadar insanın, özellikle insani yönü, insani değerleri bakımından çok önemli yıkımları da söz konusudur. Nitekim günümüz insanı; giderek daha fazla umutsuz, sevgisiz, stresli, gelecek kaygısı olan, üretimden uzak, tüketen, kendine ve çevreye yabancılaşan, politize olan, iç barışı bozulan bir profil çizmektedir.
‘BİR İNSANİ KRİZ YAŞANIYOR’
Çağımızda çok açık ve net şekilde görüyoruz ki bir insani kriz yaşanıyor ve aslında insan işgal altında. Birey, toplum ve devlet olarak yani topyekûn yaşanan insani krizle başa çıkmak, insani değerlerdeki yıpranmanın azaltılması, kişi, aile ve toplumun giderek uzaklaştığı temel toplumsal değerlerin, gelenek ve göreneklerin, kültürün özellikle insana ve insan ilişkilerine bakan yönü ile yeniden yakalanmasını amaç haline getirmemiz önemlidir.
- Ailede ve toplumda meydana gelen değişim için neler söylemek istersiniz?
Yoğun sanayileşme ve bilgi toplumuna geçiş, medyanın günlük hayatı giderek daha çok belirlemesi, yıpranan insani değerler, toplumsal sorunlar, giderek doğal hayattan uzaklaşma ve benzeri gelişmeler, kişi düzeyinde yabancılaşmayı, mutsuzluğu ve sonuç olarak ruh sağlığını olumsuz düzeyde etkiliyor dedik.
Aynı etki, toplumun temel yapı taşı olarak bilinen aileyi de sarsacak boyutlara gelmiştir. Gelişmiş kimi toplumlarda her dört aileden üçünün dağılmış olması ve ailenin korunmasına yönelik programlar bunun başlıca göstergelerindendir. Sağlam temellere ve kendisine has geleneklere sahip olan toplumumuzun aile yapısı da maalesef sözü edilen olumsuz gelişmelerden etkilenmektedir.
- Hizmetkar liderlik deyince ne anlamalıyız? Bu kavram ne tür bir boşluk ya da ihtiyacın ürünüdür? Bu kavramın günümüze has getirilerine dair bireysel ya da toplumsal beklentiler nelerdir ya da neler olmalı?
Hizmetkar liderlik deyince gönlünü takipçilerine bağlamış, kendini onların hizmetkarı gören bir liderden söz ediyoruz. Asıl önemli konu sorunuzda da vurgulandığı üzere bu kavrama bugün neden bu kadar önem verdiğimiz ya da bugün hangi ihtiyaca yönelik olarak bu konunun öne çıktığıdır.
Bugün dünya insanının yaşadığı çeşitli sorunlar ve sıkıntılar var. Ama hepsinden daha elim ve vahim olmak üzere yeryüzünde bir insani kriz var. Bu ne demektir biliyor musunuz? “İnsan olma” erdeminden, yeryüzünün en şerefli varlığı olmaktan, kısacası insani değerlerden her geçen gün biraz daha geri ve uzak düşünüyoruz. Bugün yeryüzünde hiçbir dönemde olmadığı kadar, umutsuzluk, yalnızlık, kavgalar, iletişimsizlik gibi birey ve toplum düzeyinde yaşanan çeşitli psikolojik sorunlar ve uyum sorunları var. Ruh sağlığı bozulan dünya insanı çığ gibi artıyor. Neden? Çünkü doğal olmaktan, tabii yaşamaktan, kendi gerçeklerimizi yaşamaktan kısacası kendimiz olmaktan hızla uzaklaşıyoruz. Sanal algılar, sanal yaşam biçimi, bir hayal dünyasına itiyor ve bir ailenin içinde bile ekranlar arasına sıkışmış bir hayat yaşıyoruz.
İşte böylesine var olma sebebinden uzaklaşmış olan ve uyum zorluğu çeken insanların; insan odaklı, insani değerler kaygısı olan, etik derdi olan, almaktan önce vermeyi bilen yol gösterenlere, rehberlere, liderlere ihtiyacı var.
Literatürde rastladığımız otokratik liderlik, bürokratik liderlik, karizmatik liderlik yaklaşımları bu ihtiyacı karşılamada yetersiz kalıyor. Bunun için liderliği bir gönül yolculuğu gibi gören, hisseden ve yaşayan kısacası başkası için yaşayan hizmetkar liderlere ihtiyaç var.
Hizmetkar liderlik dediğimizde kendisini hiç ve sıfır noktasında gören, sürekli bir gelişim ve oluş halinde hisseden, bitmek bilmeyen bir aşk ve heyecana sahip olan, temel dert olarak kendisiyle uğraşan bir birey düşünmeliyiz. Benlik tutulmasına, aklı örten taraftarlık koyuluğuna girmeyen, kendisini varlıklar âleminde konumlandırmış, kendisi ile barışını tesis etmiş bir kişilik düşünmeliyiz.
- Hizmetkar lider olmakla bilge ve lokomotif lider olmak arasındaki tamamlayıcı ilişkiyi biraz açar mısınız?
Hizmetkar liderin asıl hedefi, hizmet kalitesini arttırmaya, geliştirmeye yöneliktir. Dolayısıyla liderin adalet, siyaset, iletişim gibi alanlardaki duruşu belirgindir. Liderin duruşu renklidir, doludur. Belirli bir atalet ve duygunluğu yenmiştir. Hizmetkar lider, duruşu ve yaşantısı ile aksiyoner davranır. Bir anlamda rutinin girdabında bir kişilik değil, aktif, hareketli ve hizmet ettiği kitlenin rızasına odaklanan bir duruşu söz konusudur.
Bilge olmak, bilgece hareket etmek günlük dilde hangi konumda olursa olsun bireyin, sıradan, alelade, bilinçsiz, gelişigüzel değil; kişilikli, iz bırakan, ağırlığı olan, kendisini hissettiren bir duruşu işaret eder.
Hizmetkar liderin bütün bunlardan farkı nedir diye düşündüğümüzde karşımıza çıkan en temel konu aslında hizmetkar liderin bilge bir kişilik olduğu ama bunlarla yetinmeyip daha fazla bazı özellikler edinmesidir. Hizmetkar lider, bilgi odaklı derin bir kişiliğin ötesinde aynı zamanda insanlara ve insanlığa fayda sunma noktasında sonuç odaklı bir aksiyon insanıdır. Etkindir, hareketlidir, bir taşın üstüne bir yenisini katmanın sevdasını taşır, hem de tüm hücrelerinde.
İLİŞKİLİ HABERDengeleri değiştiren karar! Uyanış: Büyük Selçuklu 16. bölüm 1. ön izleme
İLİŞKİLİ HABERKanser tedavisi gören Özkan Uğur yeniden ekranda! İbo Show'un bu haftaki konukları