İsra Suresi 81'inci ayetinin anlamı nedir? "Hak geldi batıl zail oldu" ayetinin tefsiri...
Miscellanea / / April 03, 2023
Mekke döneminde indirilen son surelerden biri olup Kasas suresinden sonra nazil olan İsra Suresi, 81. ayetiyle gündeme geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Hak geldi batıl zail oldu" ayetini merhum Erbakan'ın sözüymüş gibi aktarması nedeniyle bu haberimizde İsra Suresi'nin 81. ayetini tefsiriyle beraber ele aldık. Peki İsra Suresi 81'inci ayetinin anlamı nedir? "Hak geldi batıl zail oldu" tefsiri...
Mekke döneminde nazil olan İsra Suresi, adını, Hz. Peygamber'in Mekke'den Kudüs'e götürülüşünden bahseden ilk âyetindeki "gece yürüyüşü" anlamına gelen isrâ kelimesinden alır. Ayrıca Sübhân ve İsrâiloğulları’na yer verilmesi sebebiyle Benî İsrâil sûresi olarak da adlandırılmıştır. Âyet sayısı ihtilâflı olmakla birlikte çoğunluğun kabul ettiği görüşe göre 111 olup fâsılaları ا، رharfleridir. Peygamber Efendimiz (SAV)'in Miraç gecesinde Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksaya götürdüğü ve miraca yükselişini işaret eden İsra Suresi'nin 81. ayeti gündeme geldi. Merhum Necmettin Erbakan'ın sürekli dile getirdiği
İSRA SURESİ'NİN 81'İNCİ AYETİNİN ANLAMI NEDİR? İSRA SURESİ 81. AYETİ TEFSİRİ
İsra Suresi 17/81. ayeti: De ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur."
Ve kul cael hakku ve zehekal batıl, innel batıle kane zehuka.
İsra Suresi 81. ayeti Diyanet tefsiri:
Sözlükte hak, "gerçek, sabit ve doğru olan, varlığı kesin olan şey” demek olup daha çok gerçeğe uyan inanç, düşünce, bilgi ve hükümleri ifade etmek üzere kullanılır. Hiçbir bozulmaya uğramadan aslî hüviyetini koruyan ilâhî dine hak din, çeşitli mezhepler arasında bu dini en doğru temsil ettiği kabul edilen mezhep veya mezheplere de hak mezhep denilmektedir. Hakkın karşıtı bâtıldır. Buna göre bâtıl da terim olarak asılsız, gerçeğe uymayan inanç, hüküm ve düşünceleri; ayrıca ilâhî kaynaklı olmadığı için hak olma özelliği de taşımayan veya ilâhî kaynaklı olmakla birlikte belirtilen özelliğini kısmen ya da tamamen kaybetmiş dinleri ve mezhepleri ifade eden bir terimdir. Söz konusu âyetteki hak kelimesinin öncelikli anlamı İslâm dini, bâtılın anlamı da putperestliktir. Hak kelimesinin burada özetlenen anlamı yanında bir de hukuk ve ahlâkı ilgilendiren anlamı vardır ki bu da “korunması, gözetilmesi ya da sahibine ödenmesi gerekli olan maddî veya mânevî imkân, pay, eşya ve menfaatler” şeklinde özetlenebilir (bilgi için bk. Fahrettin Olguner, "Bâtıl" DİA, V, 147-148; Mustafa Çağrıcı, "Hak", a.e., XV, 137-139, V, 147-148).
Taberî, âyetteki hak ve bâtıl kelimeleriyle ne kastedildiği hakkında farklı görüşler olduğunu belirterek bunlara dair rivayetleri aktardıktan sonra –bizim de katıldığımız– kendi görüşünü özetle şöyle ifade etmektedir: Buradaki hak, Allah’ın hoşnut olduğu, O’na itaat anlamı taşıyan her şeyi kapsar... İnsanı şeytana uymaktan koruyan her şey hak, şeytana boyun eğme sayılabilecek her şey de bâtıldır. Kur’an hakkı getirmiştir, Allah’ın elçisi putperestlere karşı bütün anlamlarıyla hakkı gerçekleştirmenin ve bütün anlamlarıyla bâtılın kökünü kurutmanın mücadelesini vermiştir.