Cuma Hutbesi konusu ne? 20 Ekim Cuma Hutbesi
Miscellanea / / October 20, 2023
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca hazırlanan 20 Ekim 2023 Cuma Hutbesinde "Rahmet ve Sekinet Müjdesi: İnşirah Suresi" konusu işlenecektir. İşte 20 Ekim 2023 Cuma Hutbesinde okunacak dua ve öğüt...
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca her hafta için belirlenen Cuma Hutbesinde bu hafta"Zulümle Abad Olunmaz" konusuna değinilecek. Peki 20 Ekim 2023 Hutbesinde okunacak dua ve öğütlerde neler var?
20 Ekim 2023 Cuma Hutbesi
"RAHMET VE SEKİNET MÜJDESİ:
İNŞİRÂH SURESİ"
Muhterem Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s)’in peygamberliğinin ilk yıllarıydı. Müşriklerin, Mekke’de Müslümanlara uyguladığı baskı ve zulüm iyice artmış, müminler için hayat çekilmez bir hal almıştı. İşte böyle zor bir zamanda, Yüce Allah, bizler için nice müjde ve hikmeti içinde barındıran İnşirâh suresini indirdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu surenin nazil olmasıyla sevinç duydu, ferahladı ve Rabbimizin her zorluğun ardından mutlaka bir kolaylık, bir sekinet lütfedeceğini müjdeledi.[1]
Aziz Müminler!
Bugün, başta Filistin olmak üzere yeryüzünde baskı ve zulme maruz kalan bütün kardeşlerimize İnşirâh suresinin gönülleri rahatlatan, müminlere umut aşılayan mesajlarıyla seslenmek istiyorum:
اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَۙ. وَوَضَعْنَا عَنْكَ وِزْرَكَۙ. اَلَّـذ۪ٓي اَنْقَضَ ظَهْرَكَۙ. وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَۜ.
“Biz senin gönlüne ferahlık vermedik mi? Belini büken yükünü kaldırmadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi?”[2]
Evet Kardeşlerim!
Bizler inanıyoruz ki her şeye kâdir olan Allah’tır. Rahmet ve merhametiyle bizleri kuşatan O’dur. Göğsümüzdeki darlığı giderecek de, gönlümüze inşirâh verecek de O’dur. Cenâb-ı Hak, üzerimizdeki ağır yükleri kaldıracak, her türlü zorluk ve sıkıntıdan bizleri mutlaka kurtaracaktır.
Değerli Müminler!
İnşirâh suresinin hatırlattığı hakikatlerden biri de şudur:اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۜ. .فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ “Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır. Muhakkak ki, her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.”[3]
Evet, inanıyoruz ki her hüznün ardından bir sevinç, her sıkıntının ardından bir ferahlık mutlaka gelecektir. Zira Cenâb-ı Hak, peygamberleri ve inananları hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Onları, zalimlerin ve düşmanların insafına asla terk etmemiştir. Hz. Nûh’u tufanın helakinden, Hz. İbrâhim’i Nemrut’un ateşinden, Hz. Mûsâ’yı Firavun’un zulmünden, Hz. Yûsuf’u zindanın karanlığından kurtarmıştır.
Ve nihayet, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’i inkârcıların türlü eza ve cefasından felaha çıkarmış, ona nice fetih kapıları açmıştır.
Kıymetli Müslümanlar!
İnşirâh suresi bizlere şu hakikati de öğretmektedir: وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ. .فَاِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْۙ “Bir işi bitirince hemen başka bir işe koyul. Sadece Rabbine yönel.”[4]
Ayet-i kerimelerde de belirtildiği gibi bizlere tembellik ve vurdumduymazlık yakışmaz. Mümin, sorumsuz ve ihmalkâr olamaz, rehavete kapılamaz. Yeryüzünde iyilik hâkim oluncaya kadar, hak ve hakikati, adalet ve merhameti yaşamaya, yaşatmaya ve yaymaya gayret eder. Mümin, her işini Allah’ın rızasını gözeterek yapar. İmanından aldığı güçle zorluklar karşısında ümidini yitirmez. İstiklalini ve istikbalini muhafaza etmek için var gücüyle çalışıp çabalar.
Aziz Müminler!
İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük zulümlerden biri bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanıyor. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum insanlar vahşice katlediliyor. Evler, camiler, okullar ve hatta hastaneler acımasızca bombalanıyor. Bütün dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor. Binlerce masum insan aynı anda can verirken insaf ve vicdanını kaybetmiş dünya bu soykırımı sadece seyrediyor. Mazlumun ırkına, diline ve dinine bakılmaz. Tüm insanlığı zalimin karşısında mazlumun yanında olmaya davet ediyoruz.
Değerli Müminler!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: "Zulüm, zalim için kıyamet gününde zifiri karanlıktır."[5] Müslümanların bugün yaşadığı sıkıntılar elbet sona erecek, zalimler dünyada da ahirette de acı bir akıbete maruz kalacaktır. İnananlar, Allah’ın yardımıyla mutlaka galip gelecektir. İçinden geçtiğimiz zorlu süreçler, yeni dirilişlerin habercisidir. Yeter ki, Müslümanlar olarak bizler, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edelim. Kardeşlik ve muhabbetimizi daim kılalım. Birbirimize karşı merhametli, düşmana karşı ferasetli ve kuvvetli olalım. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmeyelim. Rabbimize, kardeşlerimize ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı yerine getirelim. Getirelim ki Rabbimiz, zorluklarımızı kolaylaştırsın, meşakkatlerimizi rahmete dönüştürsün. Bizi insanlığa yeniden önder ve örnek kılsın.
Hutbemi şu ayet-i kerime ile bitiriyorum:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ . "Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder, düşman karşısında sizi güçlü ve dirençli kılar."[6]
[1] Muvatta, Cihâd, 6; Suyûtî, Câmiu’s- Sağîr, 7374.
[2] İnşirâh, 94/1-4.
[3] İnşirâh, 94/5, 6.
[4] İnşirâh, 94/7, 8.
[5] Buhârî, Mezâlim, 8.
[6] Muhammed, 47/7.
ETİKETLER
PAYLAŞ
Din akıl olgunluğunu öne alır. Dinen evlilik için bedenen buluğa girmek yeterli değil aklen olgunluk şart evlilik sorumluluğunun bilincinde olacak ve sorumluluklarını yerine getirecek yaşta olması lazım evlenenlerin. Günümüzde bu olgunluğa 22 yaşından sonra erişiyor gençler.
Dini olarak buluğa girmiş bir bayan evlenebilir... Resmi olarak 18 yaşına giren evlenebilir..
Tabii ki engelli hakları önemli ama çok önemli bir olay olmadıkça hutbeleri hocalar kendi bildiklerini ve yaşadığı çevrede mahallede var olan sorunları dinimize uygun bir şekilde anlatmalı Yani kısacası ahlak dürüstlük temiz giyinmek komşuluk kul hakkı Allah inancı o mahallede neyi eksik görüyorlarsa bu şekilde anlatmalılar her hafta hutbe yazılıp gönderilmesi olmaz