Cuma Hutbesi konusu ne? 3 Kasım Cuma Hutbesi
Miscellanea / / November 03, 2023
![Cuma Hutbesi konusu ne? 3 Kasım Cuma Hutbesi](/f/5049e16c394cac7266dfbd7a9878b79b.jpg)
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca hazırlanan 3 Kasım 2023 Cuma Hutbesinde "Zulme Rıza Göstermek Zulümdür" konusu işlenecektir. İşte3 Kasım 2023 Cuma Hutbesinde okunacak dua ve öğüt...
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca her hafta için belirlenen Cuma Hutbesinde bu hafta"Zulme Rıza Göstermek Zulümdür"konusuna değinilecek. Peki 3 Kasım 2023 Hutbesinde okunacak dua ve öğütlerde neler var?
![3 Kasım 2023 Cuma Hutbesi](/f/ad5ff903c80479dbf427898d122b96ea.jpg)
3 Kasım 2023 Cuma Hutbesi
"ZULME RIZA GÖSTERMEK ZULÜMDÜR"
Muhterem Müslümanlar!
Bugün, fert, toplum ve insanlık olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz. Hak, hukuk, ahlak, vicdan ve merhamet gibi insanı insan yapan değerler; işgalci zalimler ve destekçileri tarafından ayaklar altına alınmaktadır. Filistinli kardeşlerimiz yaklaşık bir asırdır kendi vatanlarında baskı, esaret ve zulüm altında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bugün de Gazze’de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştirilmektedir.
Aziz Müminler!
Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş caniler, cesaretlerini ümmet-i Muhammed’in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Sadece dualarımızı değil, bilgimizi, gücümüzü, maddi ve manevi imkânlarımızı birleştirmemizi istemektedir. İstiklal Şairimiz bu hususu ne de güzel ifade etmektedir:
Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Ey İnsanlar!
Yaşanan bu vahşet, sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunudur. Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir.
Zulüm nerede işlenirse işlensin zalime dur demek insan olarak hepimizin mesuliyetidir. Çünkü zulme rıza göstermek de zulümdür.
Kıymetli Kardeşlerim!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir." (Enfâl, 8/25)
Hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır." (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 5)
Bu ayet ve hadisten anlamaktayız ki; masum canlara kıyan katillerin zulmüne karşı durmazsak ateş tüm dünyayı saracak, kimse güvende olmayacaktır. Çocukların bombalar altındaki çığlıklarını duymazsak herkesin canı yanacaktır. Unutmayalım ki herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim; elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: "Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin..." (Müslim, Îmân, 78)
Aziz Müslümanlar!
Kadın erkek, genç yaşlı her birimiz dünyadaki tüm zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın yanında, bâtılın karşısında yer almaya devam edelim. Bizler inanıyoruz ki bu zor günler elbet sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer inananların olacaktır. Mazlumların umudu olan aziz milletimiz, ümmet bilinciyle dünyamızı yeniden barış yurdu haline getirecektir.
Hutbemi bir ayet-i kerime ile bitiriyorum: رَبَّنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْراً وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَۜ "Rabbimiz! Bize sabır ve dayanma gücü ver. Ayaklarımızı senin yolunda sabit kıl. Kâfirlere karşı bize yardım eyle." (Bakara, 2/250)
ETİKETLER
PAYLAŞ
Din akıl olgunluğunu öne alır. Dinen evlilik için bedenen buluğa girmek yeterli değil aklen olgunluk şart evlilik sorumluluğunun bilincinde olacak ve sorumluluklarını yerine getirecek yaşta olması lazım evlenenlerin. Günümüzde bu olgunluğa 22 yaşından sonra erişiyor gençler.
Dini olarak buluğa girmiş bir bayan evlenebilir... Resmi olarak 18 yaşına giren evlenebilir..
Tabii ki engelli hakları önemli ama çok önemli bir olay olmadıkça hutbeleri hocalar kendi bildiklerini ve yaşadığı çevrede mahallede var olan sorunları dinimize uygun bir şekilde anlatmalı Yani kısacası ahlak dürüstlük temiz giyinmek komşuluk kul hakkı Allah inancı o mahallede neyi eksik görüyorlarsa bu şekilde anlatmalılar her hafta hutbe yazılıp gönderilmesi olmaz