Alişan Kapaklıkaya kimdir? Alişan Kapaklıkaya, dizilerin aile yaşantısına olan etkisini anlattı
Röportaj Alişan Kapaklıkaya Haberleri Alişan Kapaklıkaya Hikayeleri Alişan Kapaklıkaya Kimdir Alişan Kapaklıkaya Röportaj Yasemin Röportaj Yaşam Haberleri Gençler Evlilik Kadin / / April 05, 2020
Ünlü eğitimci ve yazar Alişan Kapaklıkaya, gençlerin evlilik konusunda daha ileri yaşları tercih etmeleri ve Türk dizilerinin aile yaşantısına ve evlilik kurumuna karşı olumsuz etkilerini, kendine has üslubu ve deneyimleriyle anlattı. Kapaklıkaya, reyting uğruna Türk toplumunun yozlaştırıldığını vurguladı.
Yasemin.com/ÖZEL
Alişan Kapaklıkaya, son dönemlerde sıkça gündeme gelen gençlerin genç yaşta evliliği tercih etmemesi, boşanmalarda sosyal medyanın etkisi ve dizilerin aile yaşantısına olan etkileri konusundaki görüşlerini Yasemin.com editörlerinden Hüsna Köşger'e anlattı. Kapaklıkaya, evliliklerin bitmesinde neden olarak gösterilen sosyal medya hakkında, 'Cennete giden yolların dikenlerle kaplandığı, cehenneme giden yolların güllerle süslendiği bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medya, insan hayatını cehenneme çeviren bir dünya ama giriş kapısında binlerce güller bulunuyor.' ifadelerini kullandı. Ünlü yazar ve eğitmen, büyük bir ilgiyle takip edilen dizilerin ise aile bilincini yok etmeyi amaçladığını ve topluma model olarak özellikle cazip, çatışmacı, ilgi uyandıran karakterler sunulduğunu belirtti.
'GENÇLERİMİZİN RUHLARI, KÜRESEL GÜÇLERİN DİZAYNINA GÖRE ŞEKİLLENİYOR.'
- Gençler artık evlilik konusunda en erken 30 yaşı tercih ediyor. Genç yaşta evlilik oranında bir düşüş hakim. Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Birincisi, kendi anne ve babalarının devam eden mutsuz evliliklerine bakıyorlar. İkincisi, televizyon dizilerinde sürekli var olan entrikaların, aldatmaların, şatafatlı hayatların olduğu bir ortama bakıp gerçek hayatta bunun karşılığını göremeyince, bir ikileme düşüyorlar. Yaşadığı çevrede, dizilerde seyrettiği gibi bir ev, eşya, yaşantı yok. Bu, gençleri çelişkiye düşürüyor.
Erken boşanmaların sebebinin ise şu olduğunu düşünüyorum. Örneğin bir telefon alınıyor, 1 yıl sonra yenisi çıkıyor. Sürekli olarak bir üstü bir modeli diyerek gençler değişime yönlendiriliyor. Yani her sene bir telefon değiştiren birinin, aynı eşle ömür boyu kalması mümkün müdür?
Dolayısıyla gençlerimizin ruhları, küresel güçlerin dizaynına göre şekilleniyor. Manevi değerlerimiz ve kültürümüz, küresel güçlerin sunuş biçiminin gerisinde kaldığı ve kendimizi güncelleyemediğimiz için gençler bu konuda sıkıntı yaşıyor.
'CEHENNEME GİDEN YOLLAR, GÜLLERLE SÜSLÜ.'
- Yapılan istatistiklerde, çiftlerin yarısından çoğu boşanma nedeni olarak sosyal medyayı ve onun sebep olduğu, eşlerin birbirlerine olan ilgisizliğini gösteriyorlar. Sosyal medyanın, evlilik üzerindeki etkisini nasıl yorumluyorsunuz?
İnsanlar sosyal medyada kendilerini oldukları gibi değil, hayal ettikleri gibi oraya koyuyorlar. Pejmürde halini paylaşan hiç görmedim sanki herkes 4/4'lük hayatlar yaşıyor. Dolayısıyla sosyal medyada hareket, yenilik var. Eşler birbirlerine karşı kendini yenilemediği, dikkatini çekmediği ve gönlüne dokunmadığı zaman, sosyal medyada o'nun gönlüne dokunacak farklı manzaralarla karşılaşıyor.
Evde monoton bir hayat, şurada hareketli, dinamik, sürekli gelişip dikkat çeken bir hayat var. İnsanın dikkati ister istemez harekete doğru kayıyor. Çözüm olarak ne yapılabilir? Sosyal medyada bazı olumsuz uygulamalara kısıtlama getirilebilir. İnsanlar, yaptıkları esprilerle okudukları kitaplarla kendilerini sosyal medyadan daha ilginç hale getirebilirler.
Cennete giden yolların dikenlerle kaplandığı, cehenneme giden yolların güllerle süslendiği bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medya, insan hayatını cehenneme çeviren bir dünya ama giriş kapısında binlerce güller bulunuyor. Öbür tarafta ise sanki diken gibi monotonluklar durursa, bizim cennet gibi bir hayat yaşamamız zorlaşır.
'AİLE BİLİNCİ DİZİLERLE YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR.'
- Evlilik tartışmalarıyla ilgili TÜİK bazı veriler yayımladı:
1) İnsanlar giderek daha geç yaşta evleniyorlar.
2) Evlilik sayısı ve hızı azalırken, boşanma sayısı ve hızı artıyor.
3) Orta yaş gruplarında hiç evlenmeyenlerin oranında, istikrarlı bir artış var.
Bu verileri nasıl okuyorsunuz?
Popüler kültür insanı ben merkezli yapıyor. İnsanlar evlendiklerinde, özgürlük alanlarının kısıtlandığını düşünebiliyorlar. Günümüzde olgunlaşma süreci biraz gecikiyor gibi geliyor. Sorumluluk alma bilinci gelişmemiş insanlar, evlilikten korkuyorlar. İnsan kendisini tanımazsa niçin evlensin ki? Sevgi mayası çalınmış, huzur hamuru iyi yoğrulmamış çocuklar büyüdüklerinde, evliliği huzur hanesi olarak algılamayıp evlenmeyi düşünmüyorlar.
Aile bilinci, sosyal medyada ya da yayınlanan dizilerle yok edilmeye çalışıyor. Ben bunun küresel güçlerin bir oyunu olacağını da düşünüyorum. Bizim aile değerlerini ön plana çıkarıp ilişkileri iyi işleyen diziler yapmamız gerekiyor. Reyting uğruna Türk toplumunun geleceği yok ediliyor diye düşünüyorum.
'NASİHAT VERMEMİZ YERLİ YERİNDE OLMUYOR.'
- Dizilerin evlilik hayatına etkisini nasıl görüyorsunuz? Ölçüsünü hangi boyutta tutmak gerekir?
Toplumu neye alıştırırsanız, onu seyreder. İletişim becerilerinin en yüksek kalitede verildiği bu dizilerden sonra, kalkıp da bizlerin sevimsiz bir şekilde nasihat vermemiz hiç de yerli yerinde olmuyor diye düşünüyorum. Topluma model olarak cazip, çatışmacı, ilgi uyandıran karakterler sunuluyor.
ALİŞAN KAPAKLIKAYA KİMDİR?
1962 yılında Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde dünyaya geldi. 1985 yılında Marmara Üniversitesi'nden mezun oldu. 2000 yılına kadar Adana'da lise öğretmenliği yaptı. 1987 - 1992 yıllarında Çukurova Üniversitesi'nde akademisyenlik de yaptı.
2000 yılında NLP alanında eğitimler aldı ve uluslarlararası çalışmalar yaptı. NLP alanında eğitimler verdi. Bu zamana kadar 7 kitap yazdı. Televizyonda anlattığı siyah pantolon hikayesiyle büyük tanınırlık kazandı.
İLİŞKİLİ HABERAlişan'ın oğlu Burak ezanı duyunca ki hareketleriyle mest etti!