Kadın çalışanlarda suçluluk duygusu!

Avukat Ezgi Esnik Günay Yasemin.com okurlarına özel günümüz problemlerinden biri olan 'kadın çalışanlarda suçluluk duygusu' konusunda bir köşe yazısı hazırladı.

Sosyal hayatta işlerin kadın işi ve erkek işi olarak ayrılması dünyanın her yerinde hakim görüş olma özelliğini geçmişten almaktadır.  Sosyal hayatta işlerin kadın ve erkek işi olarak ayrılması yanı sıra iş hayatını da ne yazık ki kadın işi erkek işi olarak kategorize eden düşünce yapısı, iş hayatında ki eşitsizliklerin temelinden birini oluşturmaktadır. Bu genel yargıya karşılık çeşitli hukuksal düzenlemeler ile iş hayatında kadın ve erkek eşitliği sağlanmaya çalışılmıştır.

Çalışma hayatında kadın ve erkek çalışanlara ilişkin olarak yapılmış düzenlemeler çok kere eleştirilerin odağında olmakta ise de kadın ve erkeklerde eşitlik düşüncesinin neden hukuksal olarak da desteklenmesi gerektiği sorusuna verilecek yanıtlar bizi kadın çalışanlarda suçluluk duygusunu araştırmaya itmektedir.

İLİŞKİLİ HABERİş hayatında kadın ve erkeğin eşitliğine dair yasal düzenlemeler

Kadın çalışanlar ne yazık ki ev ve iş hayatı arasında büyük bir mücadele vermektedir. Hele ki çocuk sahibi kadın çalışanlar ev, iş ve çocuk arasında hem bedenen hem de zihnen büyük bir savaş vererek çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Bir de bunun üstüne işte ve evde kadını sürekli kıyaslayan ve eleştiren bakış açıları kadının kendisini eksik ve beceriksiz hissetmesine sebebiyet vermektedir. Bu duygu ne yazık ki iş hayatında yüksek mevkilere gelmiş kadın çalışanlarda yadsınamayacak kadar çok yaşanmaktadır. Örneğin Facebook’un operasyonlarından sorumlu genel müdürü Sheryl Sandberg “Sınırlarını Zorla, Kadınların, İş ve Liderlik İsteği” kitabında bu duygudan bahsetmektedir.

mutsuz kadın çalışan

İLİŞKİLİ HABERMobbing nedir ve nasıl anlaşılır? İş yerinde mobbing nasıl tespit edilir? Mobbing örnekleri

Genel kanı itibari ile kadın çalışanlar iş hayatında başarıyı yakaladıkça evde daha çok eleştirilmeye başlanmakta ve iş hayatı dışında da sosyal hayatta sürekli manipülasyona uğramaktadır. Bazı istatistikler ile üst düzey yöneticilik görevlerinde kadın çalışanlara yer veren şirketlerin diğer şirketlere oranla karlılık oranlarının arttığı belirlenmiş olmakla kadın çalışanların daha az istihdam edilmesindeki belirleyici sebep kadının iş hayatında başarısız olması olarak gösterilemeyecektir.  Fırsat verildiğinde kadın çalışmaların yetkin oldukları alanda başarılı olduğunun kabulü zorunlu olmakla birlikte kadınların kariyer engellerine bakıldığında kadın çalışanların üst düzey işlerde tercih edilmediği ve düşük ücret ile çalıştırıldığı gözlemlenmektedir. Bu tercihin altında ki en önemli sebep ise kadınları her şeyden önce anne ve ev kadını olarak gören ve kadın çalışanların mesleğini ikinci planda tutacağı düşüncesini taşıyan düşünce yapısı yer almaktadır. Kadın çalışanların iş hayatında daha başarılı olabilmesi için hukuksal düzenlemelerden önce bu düşünce yapısının değişmesi gerekmekle birlikte elbette ki bu düşünce yapının değişimde hukuksal düzenlemelerin katkısı çok olacaktır.

Kadın çalışanların aile yaşamındaki anne olarak üstelendikleri yükümlülükler çalışma sektöründe kadınlar için ne yazık ki dezavantaj olarak görülmekte ve kadın çalışanlar üst düzey işlerde tercih edilmemektedir. Kadın çalışanların anne olarak yüklenmiş olduğu yükümlülükler gözetilerek çalışma hayatında kadın çalışanlara dair yapılmış birçok düzenleme bulunmaktadır.

çalışan anne

Örneğin İş Kanunu Madde 74’de Analık halinde çalışma ve süt izni hakkı düzenlenmiştir. Bu madde ile kadın çalışanların analık halinde çocuklarının zorunlu bakımları sebebi ile işten ayrılmalarının önüne geçilmek istenilmiştir. İş hayatına dair kadın çalışanlar yönünden yapılmış pozitif düzenlemelerin dahi kadın çalışanların iş hayatında tercih edilmemesine sebebiyet verdiği gözlenebilmektedir. Kadın çalışanların iş hayatında geri kalması başta üretim olmak üzere toplumsal olarak her konuda geri kalınması demek olmakla üst düzey kadın çalışanların dünya çapında başarılar elde ettiği de bugün kabul edilen bir gerçektir. Kadın çalışanların iş hayatında daha aktif rol alabilmesi ve üst düzey görevlerde bulunabilmesi için eğitimden başlanarak toplumsal bakış açılarının değişmesi ve dönüşmesi ile iş hayatında kadın çalışanlara olumsuz düşüncelerden uzaklaşılarak yer verilmesi gerekmektedir.  

Avukat Ezgi Esnik Günay