Kadın emeği yok satıyor...
Miscellanea / / April 22, 2022
12 yıl süren tohum ıslah çalışmalarında en büyük emeği kadınlar veriyor.
Kadın işçiler, yıllar alan buğday tohumu ıslah çalışmalarında öncelikle, seçilen en iyi buğday başaklarının tanelerini elle ayıklıyorlar, daha sonra her başağın tanelerini kodlayarak bir sonraki sene küçük sıralar halinde deneme tarlalarına ekiyor. Büyüme ve olgunlaşma sürecinde takip edilen yeni başaklar tekrar kadın işçiler tarafından titizlikle toplanıp sonraki yıllarda daha büyük alanlara ekilerek çiftçilere elit tohum olarak sunuluyor.
Tekirdağ’da tohum ıslah faaliyeti yürüten TrakyaTarım firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Ziraat Yüksek Mühendisi İlhami Özcan Aygün, İhlas haber Ajansı’na ıslah çalışmalarının devam ettiği tarlada yaptığı açıklamada, 1995 yılından beri AR-GE faaliyetlerinde bulunduklarını belirterek, AR-GE alanında yapılan yatırımın geleceği bilinmeden yapılan, pozitif geri dönüşünden emin olunmayan bir yatırım olduğunu buna rağmen Trakya Tarım olarak geçmişten beri AR-GE’ye harcadıkları zamanın ve maddi kaynaklarının son iki yılda başarılı şekilde geri dönmeye başladığını belirtti.
"KADINLARIMIZIN EMEĞİ ÇOK BÜYÜK"
Yaptıkları yıllar süren ARGE çalışmalarının sonucunda, milli tohumculuğun, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı firmaların önüne geçtiğini anlatan İlhami Özcan Aygün, "Geçtiğimiz hasat döneminden sonra firmamızın ‘Rumeli’ çeşidi yok sattı, onunla beraber diğer çeşitlerimiz de yine AR-GE çalışmalarımız sayesinde ülkemizin her tarafında aranır duruma geldi. Ama şunu da belirtmek lazım ki, AR-GE’de çalışan ziraat mühendisi arkadaşlarımız ile birlikte çalışan kadınlarımızın da emeği çok büyük. Tohum tarlaya, çiftçinin ekim makinesine girene kadar, birçok kişinin emeği var ama en önemli emek mühendislerimizden çok bu kadınlarımızın. Çünkü kadın işçilerimiz, mühendislerimizin ıslah çalışmaları sonucunda elde etmiş oldukları ürünleri, itinalı bir şekilde toprakla buluşturuyorlar ve yine itinalı bir şekilde hasatlarını gerçekleştirip mühendis arkadaşlarımızın analizlerinin önüne sunuyorlar. Tüm kadın işçilerimize teşekkür ediyorum ben, mühendis arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum, yapmış oldukları çalışmalar ile milli tohumculuk sektörüne vermiş oldukları katkı çok büyük" diye konuştu.
"HANIMLARIN EL BECERİLERİ ERKEKLERE GÖRE DAHA FAZLA"
Trakya Tarım firmasının AR-GE Müdürü Yüksek Ziraat Mühendisi Samet Duğan ise, 100 dekar arazi üzerinde ıslah çalışması yürüttüklerini belirterek, bir çeşidin ıslah edilmesinin 10-12 yıllık bir zaman aldığını ve zorlu aşamaları olduğunu söyledi.
Kuraklık ve hastalığa dayanıklı cinslere çiftçilerin daha çok ilgi gösterdiğini anlatan Samet Duğan, "Islah çalışması yaptığımız arazimizde, şu anda anaç tohumlarımızı ekiyoruz, bunların melezlemesini yapıyoruz. Daha sonraki bir 10 yıllık süreçte seleksiyon aşamalarından geçtikten sonra çeşitlerin elit ve anaç tohumluk üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Bunlar uzun ve meşakkatli bir süreç alıyor, burada hanım işçilerimiz büyük bir emek sarf ediyor. Hanımların el becerileri erkeklere göre daha fazla olduğu için, dikkatleri daha fazla olduğu için, bu çalışmalarda hanım işçileri tercih ediyoruz. Çünkü işlerini daha itina ile yapıyorlar. Bu tohum ıslah işi de dikkat ve itina işi olduğu için, hanım işçilerimize güveniyoruz ve çalışmalarımızı onlarla yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
Tohum ıslah çalışmalarına emekleriyle destek veren kadın işçilerden Tuğba Öztürk, "Burada denemelik buğday ekimi yapıyoruz, hem araştırma geliştirme çalışmalarına yardımcı oluyoruz hem de aile ekonomisine destek olmuş oluyoruz. Çalışmalarımız şu anda güzel gidiyor, ekim yapıyoruz sonra kapatıyorlar, adım adım ilerliyoruz. Şu an 15 kişiyiz, bir grup tohum dağıtıyor, arkadan ekenler var, onun arkasından ekileni kapatanlar var. Tırmık çekenler var, ip çekiyoruz, herkes sırayla işini yapıyor, gruplara dağılıyoruz" diye konuştu.
Kadın işçilerden Şükriye Yeşildağ ise, "Şiddetli rüzgar olmasına rağmen çok titizce çalışıyoruz, dikkat ederek ekim yapıyoruz. Devamlı bu işlerde çalıştığımız için elimiz yatkın" ifadelerini kullandı.